Tenin almış beyazlığını aydan, saçlarının rengi geceden. Bundan geceye sevdam...
Beni güzel hatırla. Dizlerimde uyuduğunu düşün. Saçını okşadığımı üşüyen ellerini ısıttığımı. Mutlu olduğun anları getir gözünün önüne...
Günaydın, saçlarına kıskandığım yağmur damlaları dokunan Adam/Kadın...
Seni bulursam bayım sakallarınla oynarım. Sen bulursan beni saçlarımla oynarsın. Yeter ki birbirimizin umutlarıyla oynamayalım...
Saçlarım, ruhum gibi darmadağın...
Saçlarımı kestirdim, kırıldığım yerlerinden...
Üstelik seviyorsun da onu. Dudağının kıvrımını seviyorsun. Saçının karasını seviyorsun. Kaşının bükülüşünü, alnının genç kırışığını. İşte senin gibi apayrı. Canına sokacağın geliyor...
Bir gün saçlarımı omzuma kadar kestirirsem en çok sen ağla...
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını. Ve asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma.
Saçların dağınıktır, mahmursundur. Kim bilir ne güzel görünürsün sevgilim, bir sabah vakti kapıyı çalsam uykudan uyandırsam seni...
Saçların yüzüme düşse, bu bir düşse inan ağlarım...
Sevgilim; bir deniz kıyısında maviyi görürsen, beni hatırlayıp mutlu ol. Saçlarının kızılı sarıya dönsün yıldız kayması gibi aniden...
Ben, büyürken Tanrı kar tanelerini üzerime yağdırmıştı. Onları da kirleteyim diye kızıl saç tellerimle...
Saçlarından vazgeçirecek kadar; üzmeyin kadınları. Gidecekseniz gelmeyin mesela.. Susacaksanız hiç "merhaba" demeyin!
Ve saçlarına, ve boynuna, ve omuzlarına baktım ise; ki bakmışımdır. Onlar bir kuşun uçuşunu sezme derinliğindedir...
Serin ve sakin bir sabah balkonda kahvaltı ediyorduk. Saçların dağınık, gözlerin uykuluydu. Kalbimi kazanmak için hiçbir şey yapmana gerek yoktu...
Her erkeğin kıyameti sevdiği kadının saçlarında kopar...
Boynumdan öpmeyi seviyosun diye kısacık kestirdim saçlarımı, yazık oldu...
Saçların çiçek tozu, çam kokusu sende düğümlenirdi bir uçumluk tadı çocukluğun...
Saçınızın ucu kırılsa kendine dert edecek adamları sevin. Merhamet bir adama en çok yakışan şeydir...
Kadife sesli kuşlar konsundu parmaklarınıza, saçı örgülü yağmurlar ve mavi unutma beni çiçekleri... - Hasret Gültekin
Senin, benim sevdiğim, ruhunun iki yandan örgülü saçların var sevgilim...
Naif, ince ruhlu adamdan odun herifin tekine dönüştüm. Çünkü yoruldum. Saçlarım ağardı, dökülüyorlar hatta.
Ya siyahsın ya beyaz derdi. Bende gittim saçlarımı griye boyattım...
Kokunusunu özledim, gözlerini özledim, gülüşünü özledim, dağınık saçlarını özledim, ben onu çok özledim...
Saçların dağınıktır, mahmursundur. Kim bilir ne güzel görünürsün sevgilim... - Turgut Uyar
Bir ayak sesi duymayayım, kapıya koşuyorum gelen sen misin diye. Bir sarı saç görmeyeyim, yüreğim burkuluyor, ağlamaklı oluyorum. Her şey bana seni hatırlatıyor... - Ümit Yaşar Oğuzcan
Yağan karları kıskanıyorum; çünkü onlar benim dokunamadığım saçlarını okşuyor.
Rüyalarına geliyor ya bi el; huzurlu huzurlu saçlarını okşuyor, alnını öpüyor. Gerçekmiş gibi geliyor o an sana ama gözlerini açtığın anda yalnızsın.
Oyalarken bana dokunduğunu hissedeyim, sırtımı sıvazla, saçlarımı okşa...
Beni biraz dinlendirir misin? Omzunda, koynunda dizlerinde hiç farketmez. Ama saçlarımı okşa, kendimi taşıyamaz hâldeyim.
Gel, saçlarımı okşa, birazda öp şu yaralarından, şu diri diri yanan bedenimi, şu kırılan her zerremi...
Saçlarını rüzgara bıraktı kadın, hayatı gibi onlar da dağınıktı artık...
Kıvırcık saçları yoksa sevgilisinin, şair olmamalı hiçbir adam...
Hatırlarım gülüşünü; kıvırcık saçlı başını göğsüme koyamadığım... - Sabahattin Ali
Saçlarından ödünç ver. Dört bahar geçti, çiçek kokusu öpmedim. Çok oldu mutluluktan vazgeçeli... Gülüşünden ver, ömrümden al...
Sıcaklığın beni alıştırıyor. Soğuk ve yağmurlu akşamlara. Üşümüş bir kedi gibi sığınıyorum, ellerine ayaklarına saçlarına...
Sol yanıma yağar, gece uykularımdan kaçan gözyaşları. Tane tane düşer efkarım, saçlarımdaki aklara...
Sevdiğin kadının saçlarının kokusu omuzlarına sinse, ne sırtın yere gelir, ne kalbin ayrılığa...
Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya. Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız. Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu, iki kere öpeyim desem üçün boynu bükük...
Ben seni sevdim mi? Sevdim, kime ne. Tuttum, ta içime oturttum seni. Aldım, okşadım saçlarını, öptüm. İçtim yudum yudum güzelliğini...
Başını göğsüme sakla sevgilim. Güzel saçlarında dolaşsın elim. Bir gün ağlayalım bir gün gülelim. Sevişen yaramaz çocuklar gibi...
Seni her düşünmemde benzersiz bir yurt özlemi. Bana düşen gelişini aralıksız beklemek. Beklerken bakışında eriyip gitmek yavaşça. Beklerken sonsuz bir ormanı yürümek saçlarında. Benim tutkum ölümüm serüvenim bu işte...
İkimiz de biliyoruz. Bir çözsem saçlarını, bir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktan. Saatlerin saçları olsaydı sevgilim, bu kadar hızlı geçip gider miydi zaman...
Asla bir kadının saçlarını kesmesine sebep olma.
Rüyalarımdaki Kadar Güzel Olsaydı Hayat, Şimdi Saçlarım Beyazlamazdı...
Her şey o kadar saçma ki, bir kenara çekilip avazım çıktığı kadar kahkaha atasım var...
Zaman! Acelesi olan gizli düşman. Elinde ki fırçayla saçlarımızı beyaza boyayan, yüzümüze çizgiler çeken usta ressam!
İçim yanıyor anne! Saçımdan tırnağıma kadar. Zehir zemberek bir acı. Aynen küçükken şımardığımda ağzıma sürdüğün biberin tadı...
Saçımdaki Kırıkların Haddi Hesabı Yok... Ama Rekor Kalbimde....
Kendinden nefret edip ayna parçalamak kolay, sorun sonrasında ortaya saçılan binlerce "SENİ" kim temizleyecek...
Bıraktığınız insanları geri döndüğünüzde aynı bulacağınızı sanıyorsanız sanmayın, çok saçma...
Bir kızın saçlarıyla oynayın, hayalleriyle değil...
Beyaz saç aklın değil, yaşın işaretidir. - Dostoyevski
Bilmiyorum ne vardı saçlarında. Rüzgâr mı delice eserdi, gözlerim mi öyle görürdü yoksa. Saçlarını her hali hoşuma giderdi.
Bir bulut gibidir benim kalbim başka yüreklerle çarpışır yağmur yağdırır ve bu yağmurda sadece vazgeçemediklerim ıslanır şimdi dokun saçlarına mutlaka ıslaktır.
Bir isteğim var sadece senden, onun kokusunu al getir, onu saçlarını al getir, hatta mümkünse onu al getir bana rüzgar.
Dervişlik baştadır, taç da değil. Kızdırmak oddadır, saçta değil. - Yunus Emre
Dün küçük bir kız gördüm yolda, saçlar aynı sen. Geldim eve şiir yazdım, sözler aynı sen.