GuzelBirSoz.com - Logo

Beddua ile ilgili sözler | Güzel Cümleler

İnsanların birbirlerinin hakkına tecavüz etmeleri, insanı yaratan Allah Teâlâ'nın suç saydığı bir iştir. Yarattığı bir kuluna eziyet edilmesine razı olmadığı gibi, yapılan eziyetleri de yapanının yanına bırakmamaktadır. Bir insanın başka bir insana karşı beddua etmesi. O insandan hakkını almasını Allah'tan istemesi demektir. Bu istek, beddua şeklinde olabilir, Ah'lanma şeklinde olabilir. Nasıl olduğundan ziyade insanın işi Allah'a havale etmesi önemlidir. Uygun olan beddua etmemektir. Fakat beddua etmek günah değildir. Bedduayı geri almak da hak helalliği vermek gibi bir şeydir; yapılırsa iyilik yapılmış olur; iyilik yapan her zaman hayır üzeredir. Özellikle bilmek gerekir ki, anne ve babaların çocuklarına beddua etmeleri belki haklarıdır ama asla iyi bir şey değildir. Birbirimize de hayır dua edelim, daha kazançlı oluruz. Ancak yine de sevgiliye, arkadaşa beddua etmek isteyen varsa sayfanın altında doğru beddualı sözleri bulabilirler. Bu sayfada beddua ile ilgili sözler, ah almak ile ilgili sözler ve beddua sözleri bulacaksınız.

Pek çok günahları olan bir kimse dahi olsa, zulme uğrayanın bedduası kabul görür. Fasıklığı kendine. - Hz Muhammed

Mazlumun bedduasından sakınınız. o dua ile Allah arasında perde yoktur. - Hz Muhammed

Sanma ki duymaz Rabbin ahlarını. Sanma ki görmez gözyaşlarını. O en adil olan, bırakmaz kimsede kimsenin ahını.

Bir beddua olarak; "Allah herkese merhametiyle, sana adaletiyle muamele eylesin..."

Ah almayın çünkü ardına ağır bir beddua alırsınız hayatınız bir daha düzene girmez...

Yine de beddua edemem sana; Allah, ne mutluluğun varsa versin... - Özdemir Asaf

Biz bayım,biz "Ah" edemeyiz. "Beddua" edemeyiz biz. Biz "Hasbinallah ve ni'mel vekil" der, Allah'ı vekil kılarız acılarımızın hesabına...

Kırılmış bir Kadının Kalbinden çıkan BEDDUA ve AH sesi diye bir şey var. ÖLDÜRMEZ, SÜRÜNDÜRÜR...

Sevdiğine en büyük beddua nedir? diye sordu kadın; beni sevdiğin kadar sevil... dedim, sustu kadın ve gitti.

Âh'ın ulaşamayacağı mesafe yoktur.

Küfür yok. Beddua yok. Ah yok. Seni de, seni sevmeyi de seviyorum, biline...

Benim de ahlarım beddua değil anlaşılabilmek için...

Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyurmuşlardır: "Mazlumun âhından sakının, çünkü onunla Allah (c.c.) arasında bir perde yoktur. ah=beddua demektir. Mazlum olanın bedduaya hakkı vardır, ama etmemesi daha uygundur.

Birinin ahını alıp, diğeriyle mutlu olamazsın... Allah var!..

Düşünsene canından çok sevdiğin adam için, kılına zarar gelse dünyayı yakacağın adam için ?başkasının yanında göreceğime ölsün? diyorsun. Bunu dedirten acıyı kimseye anlatamazsınız.

Ben "ettiğini çekesin" diye niyaz edeyim... Dua mı, beddua mı, etiğine bakarak anlarsın sen...

Seni kaybeden üzülmesin, bulan sevinmesin inşallah...

Beni unutma istiyorum.. Unutma ki; ileride bir gün "ben kimin ahını aldım" diye düşünmek zorunda kalma...

Mazlumların bedduâsından korkun. ALLAH mazlumlarla beraberdir. - Hz. Ebu Bekir

Beddua etmek hiç bana göre değil ama pişman ol istiyorum çok pişman ol yaptıkların için kendinden nefret et, zamanı geri alma isteği olsun içinde keşke bırakmasaydım, keşke öyle olmasaydı de. Şuan bunları okuyor ol ve okurken içinde ufak bir acı hisset. Bana çektirdiğin kadar acı çek yeter.

İnsan yaşattığını yaşamadan ölmez derler... Beddua değil ama yarı yolda kalmanın ne demek olduğunu anla olur mu?

Hak yerini bulur. Helal edilmemiş hak zaten haram olur. Beddua etmem. İçimden gecen her "Ah" zaten sahibini bulur.

Duanla mı doğdum ki bedduanla öleyim zalim.

Hakkı yenilen kişinin hakkı, eylediği beddua gereği zalimin burnundan damla damla gelebilsin. - İskender Pala

Senin için minik bir bedduam var. Sarıldığın hiç kimseyi hissetme! E mi...

Kara bulutlar sarsın evinin etrafını, Azrail almak için beklesin canını, Senin değil benim aşkım emsin kanını, acıyanın olmasın beni yaktığın için.

Belki de sen bana bir başkasının 'BEDDUASIYDIN' be sevgili. O yüzden yüreğimin yüzünü hiç güldürmedin!

Ruhumu yerlere serip hasret çektirende olsan, ne aşkına bedduam ne de sana kinim var. Deryada akar gibi bin bir dertle dolsam da, seni mahşere kadar sevmeye yeminim var!

Beddualarımı Onda Bırakır Sevaplarımı Yüreğimde Saklarım. Masum Bir Günahsa Yaşadığım Gururumdan Susarım...

Elif ve he'nin, "âh" ın hikâyesini bilir misiniz? Hayır hayır sizin düşündüğünüz gibi beddua değildir âh. Âşığın hâline tercümândır "âh". Âh'ın sözlüklerde birinci anlamı nidâ, ikinci anlamı âşıkın iç âlemindeki üzüntüyü, kederi dışa vuruşudur. Edebiyatta bazen nidâ olmuş bazen de âşıkın derdini ifade etmesine vasıta olmuştur. Sevgilinin ilgisizliği ve ulaşılmazlığı karşısında bunalan âşık, öyle bir âh çeker ki derdini âleme duyurur. Âhının dumanı göklere yükselir ve feleğin kandilini tutuşturur. Velhâsılıkelâm "he" âşığın bağrındaki yara, elif de yarasının arşa ulaşmasıdır. Ki Fuzulî der ki: "Mende Mecnûn'dan füzûn âşıklık isti'dâdı var, Âşık-i sâdık menem Mecnûn'un ancak adı var" Yani asıl olan bizler gibi âhını âleme duyurmayan, vav olanlara selâm olsun...

Ağlamaktan gözlerine kan dolsun, mezarını görmeden gençliğin solsun, bu kahpe dünya sana mezar olsun benden başkası seversen eğer.

Alsalar da şu yaşla dolu gözlerimi yerlerinden. Çalsalar da haberim olmadan seni kalbimden. Eğer unutacaksa bu can çıkmasın bedenimden. Ölürsem söyleyin mezarıma gelmesin o sevmeyi bilmeyen.

Ben ki senin için dünyaları yakacaktım, sen tutup beni yaktın. Nefretimsin!

Ben sana ne yapmıştım ki kahrolası! Büktün boynumu, ağlattın boş yere. Ben sana, beni sev mi dedim lanet olası! Düşürdün beni dilden dile.

Beş para eder mi varlığın! Yokluğun beni acıtsın, alem affetsin Seni. Ben affetmem. Nerde unuttuysan beni orda kal.

Ben sön sözümü söylersem eğer geri dönüşü yoktur, senin gibi şerefsizlere kahpeler çoktur!

Bana beddua ediyormuşsun. Duanla yaşamadım ki, bedduanla öleyim.

Beddua değil benimki sadece bir temenni. Yaşattığın her şeyi yaşayacak kadar uzun yaşaman dileğiyle.

Ben beddua bilmem. Allah her şeyi hakkıyla bilendir, ona bırakıyorum.

Ben kimseye beddua etmem, sadece yaptığından dolayı Allah'a havale ederim.

Benim kalbimi kırmak suya yazı yazmak kadar, gönlümü almak ise güneşe dokunmak kadar zordur. Sen suya yazı yazmayı başardın, şimdi güneşin batmasını bekle.

Bir damla gözyaşı değmezmiş sana!

Bir dilde güzel güzel dua olmak varken, ne diye beddua olalım ki!

Bir gün anlarsın hayal kurmayı, beklemeyi, ümit etmeyi. Lanet edersin yaşadığına. Maziden ne kalmışsa yırtar atarsın nefret ederek!

Bir gün beni anımsarsan eğer, önce bir gülümse gülücükle an adımı, beni seven bir çocuktu de ve sonra seni ne çok sevdiğimi öğrenememiş olmanın acısıyla pişmanlık duy!

Bir zamanlar ardından bakar ağlardım şimdi dönüp ardıma bile bakmam. Bir zamanlar uğruna dünyaları yakardım şimdi şerefsizim çakmak bile çakmam!

Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi!

Dünya döndükçe sen hep bana dönmeye. Başını her yastığa koyduğunda beni görmeye. Her kahkahamda gözyaşı dökmeye. Ben yaşadıkça sen ölmeye mahkumsun.

Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun.

Düşmanımız artmış demek ki zamanında değersizlere çok iyi dost olmuşuz.

Gittiğin yolların sana girmesi dileğiyle hoşça kal.

Hakkımı asla helal etmiyorum sana yar, ben bu dünyada yandım öbür dünyada da sen yan.

Hayat benimse eğer kimse karışamaz ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz. Aşka gelince bir kere sevdim, bir daha işim olmaz!

Hayat güzeldi ta ki kahpeler piyasaya çıkana kadar.

Hayatta güzeldi ta ki kahpeler piyasaya düşünceye kadar.

Bu gece rüyama gir gizlice. Beni sımsıkı sar, öp kokla iyice, son kez isyanlar savur küfret... Ve sonra çek git kahrolası hayatımdan sinsice.

Bu sene ihanet ve şerefsizlik moda olmuş anlayamıyorum ki bir sene de insanlık moda olsa ne olurdu?

Bütün insanları sevebilirdim, sevmeye senden başlamasaydım.

Çıkarsınlar seni satışa, bir lira verirsem lanet olsun!